Bu sayfada İngilizce kıyafetler üzerine oyunları derlenmiştir. Sayfanın altında oyunlarda kullanılan kelimeler ve kıyafetler isimlerinin cümle içinde kullanımı mevcuttur. Bu arada istek ve öneriler için yorumda bulunmayı unutmayın.

Spelling Bee – Kıyafetler

Hangman – Adam Asmaca

Kelime Oyunu – İngilizce Kıyafetler

Odaklanma Oyunu – İngilizce Kıyafetler

Fast Vocab

İngilizce Kıyafetler Konulu Oyunlarda Kullanılan Kelimeler

Tshirt – (Tişört)
I like to wear a Tshirt and jeans on weekends. (Hafta sonları tişört ve kot pantolon giymeyi severim.)

Suit – (Takım elbise)
My father wears a suit to work every day. (Babam her gün işe takım elbise giyer.)

Belt – (Kemer)
You should wear a belt with those pants. (Bu pantolonlarla bir kemer takmalısın.)

Pants – (Pantolon)
I need to buy a new pair of pants for the party. (Parti için yeni bir pantolon çifti almam gerekiyor.)

Vest – (Yelek)
He wore a vest under his suit jacket. (Ceketinin altında yelek giydi.)

Gloves – (Eldiven)
It’s cold outside, don’t forget to wear your gloves. (Dışarısı soğuk, eldivenini giymeyi unutma.)

Dress – (Elbise)
She wore a beautiful dress to the wedding. (Düğüne güzel bir elbise giydi.)

Ring – (Yüzük)
He gave her a diamond ring for their anniversary. (Yıldönümleri için ona bir pırlanta yüzük verdi.)

Skirt – (Etek)
She prefers to wear skirts instead of pants. (O, pantolon yerine etek giymeyi tercih eder.)

Earring – (Küpe)
She wore diamond earrings to match her dress. (Elbisesine uygun pırlanta küpeler taktı.)

Shirt – (Gömlek)
He always wears a white shirt to work. (İşe her zaman beyaz bir gömlek giyer.)

Jacket – (Ceket)
I bought a new leather jacket for the winter. (Kış için yeni bir deri ceket aldım.)

Scarf – (Atkı)
It’s snowing outside, don’t forget to wear your scarf. (Dışarısı karlı, atkını takmayı unutma.)

Shorts – (Şort)
He wore shorts and a tshirt to the beach. (Plaja şort ve tişört giydi.)

Tie – (Kravat)
He wore a blue tie with his suit. (Takım elbisesiyle mavi bir kravat taktı.)

Coat – (Mont)
I need to buy a new coat for the winter. (Kış için yeni bir mont almam gerekiyor.)

Socks – (Çorap)
He forgot to bring his socks to the gym. (Spor salonuna çoraplarını getirmeyi unuttu.)

Earphones – (Kulaklık)
I always use my earphones when I listen to music. (Müzik dinlerken her zaman kulaklığımı kullanırım.)

Sweater – (Kazak)
I love to wear a cozy sweater on cold days. (Soğuk günlerde rahat bir kazak giymeyi severim.)

Umbrella – (Şemsiye)
It’s raining outside, don’t forget to bring your umbrella. (Dışarısı yağmurlu, şemsiyeni getirmeyi unutma.)

Shoes – (Ayakkabı)
I need to buy new shoes for my sister’s wedding. (Kızkardeşimin düğünü için yeni ayakkabılar almam gerekiyor.)

Swimsuit – (Mayo)
I bought a new swimsuit for my vacation. (Tatilim için yeni bir mayo aldım.)

Glasses – (Gözlük)
She wears glasses to read and watch TV. (Okumak ve televizyon izlemek için gözlük takar.)

Hat – (Şapka)
He wears a hat to protect his head from the sun. (Başını güneşten korumak için şapka takar.)

Bracelet – (Bilezik)
She got a gold bracelet for her birthday. (Doğum günü için altın bir bilezik aldı.)

Watch – (Saat)
He always wears a watch to keep track of time. (Zamanı takip etmek için her zaman saat takar.)

Necklace – (Kolye)
She wore a pearl necklace to the party. (Partiye inci bir kolye taktı.)

Bag – (Çanta)
I always carry my books in my bag. (Kitaplarımı her zaman çantamda taşırım.)

Games are provided by gamestolearnenglish.com